Devamı Olan Yazı 1 (12.11.07)

omuzlarımda adını bile bilmediğim yükler üst üste binmiş oynuyorlar bu saçmalığı andıran günlerimde, sanki bendekiler bana yetmezmiş gibi kiralık kederler bekçisi oluyorum sesim kısıldıkça onların dumanlarında, daha bir geliyorlar üstüme yapabildiklerim sınırlı değil aslında sadece hiç yapabildiğim... hissettiğim kahkahaların ardındaki yaşlar bile tatsız düşüyor dudaklarıma ama görünmüyorlar dışarıdan bakanlara, susuz kalmış bir çocuk edasında bu bekleyişim anne karnında sessizce ama kimse anlamıyor bu muhtaçlığı, kısa molalarım da olmuyor artık nefes alabildiğim sadece ellerimdeki mutsuzluk kelepçeleri bağlıyor beni artık hayata ne zamansız bir yakarış bu daha yeni yeşeren bu bahçemde garip bir hüzün değişik bir mevsim gibi bu yaşanılan, kimse duymuyor bilmiyor görmüyor...

özlediğim tatlar aramaktan yoruldukça özlediklerimin benliğimde artan hissi boğuyor düşlerimi anlamsızlıklar sürüsü bu kervanda boş bir matara gibi manasızım, ihtiyaç duyulmayan bir varlık bile değilim belkide yada unutuluyorum sakince, düşünülmeden yada gözlerimden dökülenleri mi göstermem lazım arsızca boş bekleyişlere umut vererek mi yaşamam gerekiyor...?


canımı acıtanlara sessiz kalmamaya çalışmam için önce güneşi görmeyi düşlemem gerekiyor, galiba ama bunun için çok geç kalmış olabilrim yeni bir düş hakim benliğime yada buna benzer bir durumum var bu sıralar, tanımsız... kısaca dilimde henüz bi manası yokken hislerin ne kadar tatsızlar ne acı nede ferahlık veren bir koku alıyorum burnumu sızlatan...

...devamı var bunların fakat


aslında bu yazı 12 kasımda yazıldı ama blog bu şekilde gösteriyo, taslak olarak saklamıştım :s


Hiç yorum yok: