iyi ki doğmuşum...

kime, niçin, nasıl...

güldürmeyin Allah aşkına...


çok çooook önce yaklaşık olarak 115.632.000 dakikadır çırpınıp duran, bitmek bilmez enerjisi ile beni bu anlara kadar yaşatan kocaman bir gövdeye iliştirilmiş kalbim halen çarpmakta, çiğdem sultanın beni artık yeter yatıp durduğun çık dışarıda bir rahat edeyim git adnan beyin başına bela ol birazda dediği günden beri hayat gayem olan emekleme işi ile meşgulüm, sürekli yeni şeyler öğrenip bunları daha iyi yapmaya çalışmaya çalışmak, kısmen emeklemek olsa gerek düşencesine sahibim...

ayten hatun, emine hatun (nam-ı değer otur), esat usta, ibrahim usta ise benim bu gezegene gelebilmem için gerekli koşulları sağlamış yemeden içmeden anamı, babamı büyütmüş güzel insanlar sizlerinde hakkını veremem hiç bir zaman ama size diyebilecek bir şeyim yok, iyi ki varmışsınız...

siz beni istediğiniz kadar güldürebilirsiniz Allah aşkı ile aramızda olsanızda olamasanızda...

dondurma kadar vazgeçilmez, kışın ortasında alevler içinde bir soba yada uzun yolların vazgeçilmezi hep birlikte şuursuzca söylenen şarkılar kadar deli dolu bir geçmişin içinden kopan süratle, arkasına bakmadan fırlayıp giden dakikalarla dolu bir zamanla geldim şu ana kadar (farkettiyseniz halen geçmekte)... ben zaten dedim ya...

gülmek için sahip olduklarıma ve şu zaman zembereğine bakmam yeter de artar...

yanımda kalan, yoluma çıkan, hep takip eden, gelmezsen gelme dediğim, diyen dostlarım oldu, oluyor, olacak... kırdıklarım, kırıldıklarım, kırılmama sürecinde inatla direndiklerim bunların hepsi ile paylaştım sahip olduklarımı sınırsızca... bencileyetten uzak, her zaman çoşkuyla kucaklayıp, bütün neşeme ilave ettim hayatıma girenleri... ben bir masal uydurdum duma duma dum için yapılabilecek en kaliteli sözleride duydum, duyurdum şu ana kadar sarfettiğim bu zaman içinde... elimi tutan tutmayan herkese dedimya...

kimseye etmem şikayet, "gerekirse" ağlarım ben halime...

sahip olduklarımla her an sevindim, bana herşeyin içinde her an en güzelini bulup buluşturup getiren aileme... aileme yeri geldiğinde destek olan, neşe veren, anılarımızı dolduran dostlarına, bayramlarda evlerinde sanki odamda gezer gibi hissettiğim, televizyonlarında bir çizgi film izlerken yorgun düşüp uyuya kalabildiğim, içi bir sürü şekerleme dolu kaplarından olağanca şirinlikle abur cubur tadabildiğim "sayılı" birkaç akrabama ve adları silinmeye yüz tutsada zihnimde, çocuk halimle öğrendiğim bütün bildiklerimi benimle benzer hataları yaparak öğrenen kocaman sınıflar dolusu olabilecek arkadaşlarıma, adını milyon yıl geçse bilemeyeceğim şansıni kader denen olgunun kendilerini bana tanıtan bir kaç dost'a kucak dolusu teşekkür ederim... ama unutmadan diyorum...

hep beraber gülelim Allah aşkına...


en güzel, en acı, en değerli, en samimi, en mahrem, en en duyguları beraber yaşadığım insanlara ise şükrediyorum bana verdiğiniz ve bende fazla görüp aldığınız herşeyim için beni bu kadar iyi yapabildiğiniz için beni bu kadar özel kılabildiğiniz için...

hadi oturmayamı geldik, elleri göreyim, haydi hop, hop...

iyi ki doğdummm :D
eşşek kadar oldum
-da nooldu :p