üşürsün

hani bir fal okursun tamda o dersin hersey onu anlatır, odur işte senin gördüğün bildiğin kanlı canlı halin yansıyan bir parçasıdır bambaşka birinin sözlerinden ve artık içinde özlemlenir ona ait her anı kelimelerin ceplerine sığmaz boşalmak zamanıdır, gözlerinden yaşlar akar kağıtların ıslanır, kelimelerin susar konuşmak elemdir, zulümlerin en büyüğüdür en acı hatıradır artık bildiklerin.. varlık ile yokluk arasında çıkmaz bir sokaksındır, yaşamak değildir susarsın çare olmaz yaradır durmaksızın kanayan ve kimin yüzünden kimedir bu acınma bu yoksunluk, en çok konuşacağın anlarda susarsın bilirsinya ıslak kağıdını senin kalemin parçalar atar kağıt bedeninse üzerine dökülecek her cümle senin mücadelendir korkarsın kendini öldürmekten, yılarsın tek yolun bu olsada..

sırra kadem basmak gibi bir mucize ararsın, dağatmak istersin odanı uzunsa sacların kesilir, benimkiler hep kısa oysa baska bir avunmak gerekir..


sonunda anlarsın o her yerde gördüğün sürekli birşeylerin içinde karşına çıkan, aklına dolanan nice şairlerin mısralarında aşka bulanmış asırlık çınarlarda gizlice büyütülmüş çocuksu his sadece senin görme yetindir neyi görmek istediysen onu düşlemişsindir, nereye konmak istediysen onda can bulup yuva kurarsın mevsim dönünce güneşin ardından sende seyreder daha sıcak topraklara kaçarsın.. soğuk artık yakıcıdır üzerinde barınamazsın, hayat güzel bir ara verir oyununa finale çıkamaz susar ağlamayı beklersin gözlerinden akanları görmez, anlamaz kimse sana neden diye sormaz çünkü yoktur kimse her gürültü sana uzaktır sen yatağında biraz daha kalın ve rahat kumaşlara sarılırsın..


düşünürsün yalın, bazı sözlerinin gerekli yada gereksiz oluşu sana komik gelir bazı yerlerde gönül koyarsın çok sevdiklerine canım dediklerine bazı yerlerde çocuk kalırsın anneni özlersin ve beraber ağlamak yeridir, yine yalnızsındır ölümüne..


te anladığın anda yanında kimsenin olmayışıdır, yalnızlık; duvardaki saattir, buzdolabının sesi, komşulardan birinin duvarları yalayan zevk cığlıkları, sabaha karşı çöp arabalarının sesidir, kettle da kaynayan sudur kaçtığın herşeydir, söktüğün kapı zilini takmak istemezsin uyumadığın halde telefonunu sessize almaktır, kaçmaktır herşeyden.. korkmaktır dahada kırılmaktan yalnızlık..


sen unutmasanda hiç..! onun unutmasıdır, zaten değil midir ki? o sadece senin bildiğin o'dur, o aslında senin hiç bulanamayacağın eksik kalacağın kumaşındır, ne kadar örtünsende o kadar çıplak kalır hep üşür bir yanın..
 

çeyreğe bi kala

böyle diyebilirim, görünen bütün herşeyi yazmak isterim ama yok bu sefer bilinmedik şeylerden bahsetmeli, güzel insanlar biliyorum mesela, tadını aldığım nice keyifler, şen sohbetler için gülümsemeli anılarım dolu dolu tabiki hak edenlerle paylaşıyorum bir bir, öyle ulu orta değil... 

önüm, arkam, sağım, solum sobe..!

kış çocuğu olduğumu anlatmaya ne hacet..! apaçık ortada, severim ben toprağı, yağmuru, etmem şikayet hatta inadına ıslanırım hasta olsamda bile bile üşürüm severim ben soğuğu, diridir, kendi gibidir yılışık olmaz, katıdır öyle herkes alışamaz.. ısınmaya gebedir her an, tadını bilmek gerekir, sade içilen kahvenin tam mevsimidir yazın yakalayamadığın o sıcaklığa kendisi getirir fincan dolusu hazzı unutursun bir köşede ama aklındadır hep, kitap okurken soluksuz burnundaki hafif üşümektir, güzeldir işte tadını bilmek gerekir.

ayaklarımın yere bastığı zamanlar, içimde daha daha bir insan olma hevesi, daha bir alçaktan gönüllenmek sanki geçen zaman, maskeleri türlü boyanmış yüzlerin plastik dünyasına inat..

durmadım..! adımlarım küçük ama sık benim, akrebim gerekirse sokarım kendimi yinede eğmem yüzümü, kin değil biraz fazlaca edebliyim..

akıl ararım başta üstü açık, kapalı yormam kendimi..!  

farkındayım, farkındayım.. kazanmanın, kaybetmenin..!

güleç çocuklar için, mutlu hissettirmek için, anlam vermek için, kaybetmeye sevinmek için, elmaya özlemle bir ısırık daha atmak için, siyah çikolatada kaybolmak, pamuk şeker alıp bir türlü kendine yedirememek, solucan jelibonları hep özlemek, satırlara saklayabilmek, gülebilmek, dokunamasanda olduğunu bilmek, çabalamak, bir araya gelebilmek, hiç ummadığın olanı görmek, şarkı seçebilmek, plakalardan oyunlar bulmak, zaman zaman kaybolmak, yinede kaçmak, arada sarhoş olmak, umutlanmak, mutlu kılmak, ayrılmak, başlamak, yalnızlaşmak, dinlemek, tadına varabilmek, sır olabilmek, sırra varabilmek, özlemlenebilmek, farkedilmek, yaşamak, berrak kalabilmek, chai içebilmek, zencefillenmek, tarçından keyif almak, neşe için, gördüğüm, göremediğim her şeye, herkese teşekkür edebilmek için..

çeyreğe bir kala dedim bir kere.. (: