Özlediğime

Bağışlanacak mıyım_?

Savurdum arsızca başka dillerden tutamadım ellerini öfkenin, açamadım kapılarımı arkandan geri dön diyemedim izleyemedim gidişini. Korkularımı azaltamadım yokluğunda yine yağmur gözler bana kaldılar, yine neşesiz bir bahar senfonisi çalındı kulaklarıma, sözlere muhtaç kaldı bakışlarım, tekrara alındım beklide inceleniyorum eksiklerim aranıyor ama ben en saf halim bu zannederdim böyle değil miydi_? Yoksa…

Ben neredeyim elimde olanlar aslında yoklar mı yada ben mi hayal kaldım bu rüya dünya içinde sadece kötü bir kabus mu yaşadıklarım yoksa… neye yarar ki üstümde kalmış ekmek kırıntılarını temizleyip uykuya devam etmek zaten tat alamıyorum günlerdir bir soğukluk bir garip ölmek hissettiğim sadece… ışığı alınmış ateşböceği gibiyim kendime bile faydam yok karanlıkta öylesine uçmaya çalışan halim… ışığım olan sen yanımda değilsin bundan belki sönüklüğüm ve hüznü yanıma dost bilişim ama sen zaten yoktun sadece oradaydın onların yanında ama gerçekten oradaydın şimdi ise hayalden başka bir şey değilsin gözlerimin önünde, yarını olmayan bir gece bu seferkini kaldırmayacak gibi duran bir bakışım var son defa göğe, yıldızlarıma… süzüyorum çocukça bir hevesle bakamadığım göremediğim kalmasın bu engin boşlukta, birkaç çakıl takışı da lazım şimdi bana son kez atayım bu mavilere… ışıklar sönmeden hemen önce bir suret ben olayım bu uçurumun kenarında bir başına, soğuk, yanlız… çığlıklar atıyorum haykırıyorum salaklıklarıma lanet düzenin becerdiği bir sefil olduğum için, aldanıp kandığım için… susmamın da bir faydası yok senden başka kimler anlayabilir ki... kim gözlerime bakıp düşlerimi, içimi görür, kim bana “özlediğim” der senden başka… fırtına öncesi sessizlik değil bu bir yok oluş adeta… susan bir adamın son sözleri sadece… yeni bir ses yeni bir koku değil bana hala sen lazımsın elimde olamayışına inat istediğim tek olan sen…

Var mısın_?

Hayır…!

Ünlemli cümlelerim pek olmadı daim tek düze giden heceler, ardında derin bir sessizlik bırakan kelimelerim oldu susuşlarım oldu seninle ve daha çok hissetmek istediğim yanımdan hiç ayrılmasın dediğim o kokundu… anlatmaya çalıştıklarım ise herkesi sevdiğim, kimseye boyun eğmediğim, kabul ettiklerim pes edişimden değil artık yorulduğumdandı belki… kendimi kaybetmekten de korktum, dahası bulunamayacak olmanın verdiği bir kaygıydı belki bu his ama keşfedilmiştim zaten yada öyle bir şeydi yaşadığım birilerinin bayrakları vardı açıklarımda adıma yazılan düşler vardı kurulan bir düzen içinde…



Hiç yorum yok: