hangimiz

uyandım birden bire sanki geçtim sayfanın başına öyle  bekliyorum, nasıl karnım ağrıyor nasıl bir işkence anlatamam.. zor günler geçiriyor dünyam hani biri görse tüm çıplaklığı ile nasıl yorumlar merak ederim.. 

öylesine gezinir dururken sokağın bir köşesinde herhangi bir yerde bilmediğim bir yastığın altına saklanmış kırılıp düşen süt diş'i olabilmeyi isterdim nasıl olsa yerine yenisi gelecek deyip en yakındaki okulun çatısana koşup atardım bir anda.. kaybolmak pahasına yağan yağmurla o kiremitler arasında..

insanları anlamama isteğim var çok benciller.. 3-5 kişi tanımak istiyorum onlarda sayılı olsun seçili olsun..

bir suskun, bir yorgun ne yaparki yanyana kalınca sadece birbirini anlar sanırım ama gelemez bir araya.. gelsede olamaz bir tıpkı seninle ben gibi.. neyse deyip geçiyor gibi olsamda yazarım yeni zaman dilimlerinde alışılagelmişin dışında ellerim titrek değil sadece zaman istemiyorum ayırmak.. çok karışık zihnim ünlü olmak falan değil yalnız yoksunluğum ile sadece aklı karışan yönü belirsiz bir saat gibiyim akrebim, yönümü şaşırdım sanırım.. 

 

Hiç yorum yok: