yıkık

acım taze değil güzel, kabuk bağladı çoktan yaralarım...yinede sen bilemezsin neyim, kimim ben...

günlere sormadan geçiriyorum zamanı, akıp duruyor o incecik deliğinden kum saatinin bugün biraz daha yorgunum sadece o eskilerinden...

durup durduğu yerden kalkınca başı dönüyor insanın bulutları göremez oluyor birden gözleri kapanıyor isteksizce ama bir o kadar da masum buna katlanışı bedenin, hem zaten ne yapabilirsinki dahası gözlerin kapalı tüm bunlar olurken ne görebilirsinki etrafında tanıdık gelmeyen nefeslerin sıcaklığından başka... umarsızca güvenmek, körü körüne katlanmak yaşadığın bütün anlara böyle işte, yapılanlar zaten zembereği bozulmayacak bir saatin gölgesinde an ve an devam ediyor... sadece izliyorum... yinede sen bilemezsin neyim, kimim ben...


yansıma

kelimeler dudaklarımda, adıma yakılmış tütsülerin kokusu bedenimde soğuyor... ılık bir meltemde denizlere karışıyorum...