bence oldu

Şarkılar seni söyler
Dillerde nağme adın

It's been a long cold winter without you
I've been crying on the inside over you
Just slipped through my fingers as life turned away
It's been a long cold winter since that day

Hani bir yağmur yağarda bazen
Hani gök gürlerya arkasından
Hani şimşekler çakar peşinden,
İşte öyle bir şey,

Layers of dust and yesterdays
Shadows fading in the haze of what I couldn't say
And though I said my hands were tied
Times have changed and now I find I'm free for the first time
Feel so close to everything now
Strange how life makes sense in time now

Neyleyim köşkü, neyleyim sarayı...


Oldu gibi sanki, bilmem ben mi çok yakıştırdım yoksa...

yeterrrr !!! duymak istemiyorum yeeterrrr !!!

son günlerde, günlerdir hatta kafamda timsalsiz cevaplı sorular mevcut insan yazmalı unutuyor yoksa cevap nerede mi dersiniz cevap burada taa içimde (:

offf diyorum asılan kesilen anladım da ortalık karışıyor, siyaset sevmem desemde ilgimi çekmiştir hep ama yorumculuğum amatör ve çok sadedir, körü körüne hiçbir akımın yandaşlığını yapmam ama saygı duyar anlamaya çalışırım, insansı siyaset gibi bir akım var kafamda yakınlarda açıklarım tam olarak ne dediğimi offf diyorum gözümden uyku akıyor, başımda iki tane sumo güreşcisi tepişiyor ben yatacağım bugün öylesineydi yazılanlar kendime belki bir tepkiydi...

yeterrr, duymak istemiyorum yeeteeeerrrr... !!!

by Ali Rıza Bey on Yaprak Dökümü

ateş

şarabım masada boş duruyor, dolu kadehim hala elimde kıyamıyorum bitmesine yenisini dolduracak gücüm yok bitirsemde boş durmaya niyetim yok zavallı duygularıma acıyorum...

"seni su gibi içmeye geldim"

evet gerçekten bir çok şeyi söyleyebilmek çok zor ama tadabilecek şeylerinde az oluşu elini kolunu bağlıyor, hani şu avrupai saçması oyun olan twister de o mantıksız kesirli sayılar gibi garip şekillere büründüğün anlar gibi.... kurduğum cümlenin sonunda ben susup kalıyorum içinden çıkamadım düzeltmeyeceğim (:

düzeltmek nasıl bir düşüncedir hep hatalarını aramak, yanlışların peşinde yalnız kalmak, büyük harflerin yanında daima küçük sesler çıkarıp yoluna devam etmek şaşıp kalırsınya en öfkeli anında yanında olup bitenlere nedendir diye soramadan kendinle dost kaldığın o garip gecelerde aklına bir barış manço şarkısı takılırya "simsiyah gecenin ortasındayım, yapayalnız" aslında doğru uzaklarda hep bir şeyler oluyor ama el sürecek gücü yok kimsenin benim uzaklarıma yakın olsalarda onların uzaklarıda bana çok yakın... dünya garip tezatlara inat dönüyor işte herşeyin iyi yada, kötü olması değil olumlu yada olumsuzluğu değil beynimi sulandıran bu ying - yang dedikleri kadar saçma kendi varoluşunu sorguluyorsun aşk için sevda için canını veriyorsun, hayat hata affetmiyor, "gönül ferman dinlemiyor bu ayrılık çok acı"... canım şu salak habere sıkıldı birde kızın biri falezlerden atlıyor ne için, kim için dünya bu kadar kötü mü... topraktan çıkan toprağa gidiyor vitaminsiz bütün hormonlu GDO babaların hıyarları turfandaymış gibi mevsimsiz bostana giriyor...

offff... low battery...

bolu dağından bir kez geçmek istiyorum merak ediyorum her kışta kıyamette insanları mahsur bırakan yardımlaşmaya, bağışlamaya, hoşgörüye, tevazuya kapı açan o yüksek yüksek tepeden geçmek isityorum gerçekten, sanki bir felaketmiş gibi bahsedilsede birbirimize muhtaçlığımızı anlatıyor, milyon TL'lik mekanik canavarlar bile eğiliyor teknoloji dizginleniyor eteklerinde...

politik aşkları seviyorum ben aslında temiz, sessiz amacı belli ama hep mesafeli olan...karşılıklı çıkar olmadan, giren çıkan hesabı olmadan, kıyas yapmadan değer vermek gayet politik olsa gerek...

sevgi yada değer neden kıyaslanır ki... paran yoksa küçük simit yersin, para bulursan gider büyüğünü alırsın işte olacağı bu...

insan eline geçen duygu yoğunluğunu tartmak için bir kefeye koyup dedikodu aralarında bir yaşanmışlık olarak açıklayıp aldığı yoruma göre değer biçermi ne kadar basit bir düşünce...

bunun adı sevmek yada yaşamak için düzene ayak uydurmaksa ben yokum...kendime acımıyorum şu an mutluyum ve mutluluğum daim sürüyor ben gün ve gün mutlu oldukça beni destekleyenlerin olup, olmaması özgüvensizlik değil mi zaten... bunu sorgulamaya gerek bile yok...

işte bu yüzden...

orda öyle bir isim var ki, o senden öte benden ziyade...